?
- Burdabuluruz.com'da her firmanın bir BB Kimlik numarası vardır aynı TC Kimlik numarası gibi.
- Firmanın profil sayfasında görünen BB Kimlik numarasını biliyorsanız buradan kimlik numarasıyla direk o firmanın profil sayfasına ulaşabilirsiniz.

Şeker Hastalığı (Diyabet) Nedenleri , Tedavisi

13 Ekim 2014 Pazartesi
...

         Kan glukoz seviyesinin aşırı derecede yükselmesiyle sonuçlanan metabolik bir bozukluktur.Vücudumuzda midenin arka kısmında pankreas adında bir bez bulunur. Bu bez kan şekerini düzenleyen hormonlar salgılar. Bu hormonlardan biri insülindir. İnsülinin salgılanamaması ya da etkisiz kalması sonucu hücrenin enerjisini karşılamak gibi çok önemli bir görevi olan şeker (glukoz) hücreye giremez. Hücreye giremeyen bu şeker kanda birikir. Kanda normal bulunması gereken miktardan daha fazla bulunur. Bu da bütün hücrelere zarar verir. Çünkü fazla şeker vücutta zehir gibidir. Şeker hastalığı (Diyabet)  Pankreas tarafından üretilen insülin yetersizliği sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Şeker hastası olan kişilerde insülin ya az üretiliyor ya da hiç üretilmiyordur .

 

Şeker Hastalığı’nın (Diyabetin) Belirtileri Nelerdir?

-Ağız içerisinde meydana gelen kuruma

-Çok fazla su içme ve içme isteği,

-İştahın açılması ve fazla yemek yeme,

-Sık sık idrara çıkma

-Bulanık görme

-Beklenmedik kilo kaybı

-Halsiz kalma, bitkinlik

-Mide bulantısı ve kusma

-Adetten kesilme

-Elma çürüğü şeklinde yer alan ağız kokusu

-İdrar yolu enfeksiyonu

-Yaraların geç iyileşmesi

 

Şeker Hastalığı’nın (Diyabet) Çeşitleri ve Sebepleri:

            Şeker hastalığının ‘tip 1 diyabet’ ve ‘tip 2′ diyabet olarak isimlendirilen, iki temel tipi vardır. Her bir tipteki şeker hastalığının sebepleri ve risk etkenleri değişiklik gösterir. Şeker hastalığının sebepleri tip 1 ve tip 2 de farklıdır.

Tip 1 Diyabet (Tip 1 Şeker Hastalığı) :

            Geçmişte insüline bağımlı diyabet, juvenil diyabet , çocukluk çağında başlayan diyabet olarak veya tip 1 diyabet olarak adlandırılır. Geçmişte bu hastalığa “çocukluk çağı diyabeti” denmesinin sebebi, çoğunlukla çocukları etkilemesi yüzündendir. Tip 1 diyabet pankreasın beta hücrelerinin ürettiği insülin miktarındaki ortadan kalkması ile ortaya çıkan ve sonuçta tam insülin yetersizliğinin oluşması ile karakterize bir hastalıktır.  Tip 1 diyabetin gerçek nedeni bilinmemektedir. Tip 1 diyabet, daha çok bir enfeksiyon sonucunda, daha az yaygın olarak da stres ya da çevresel faktörler (belli bir takım ilaç ya da kimyasala maruz kalmak gibi) sonucunda oluşuyor gibi görünmektedir.  Tip 1 diyabetin oluşmasın engellemek için koruyucu bir önlem yoktur. Tip 1 diyabet, bu hastalığa genetik yatkınlığı olan kişilerde genellikle viral enfeksiyonlar, stres veya travma gibi bir olay sonrasında tetiklenmektedir. Bunun sonucu genetik yatkınlığı olan bireylerde insülin hormonunun imal edildiği pankreasın beta hücreleri, otoimmün bir süreç sonrası tamamen ortadan kalkar. Böylece bireylerde glukoz maddesini hücrelerin içine sokan insülin hormonu yok olur.

Pankreasta insülin yapan beta hücreler hasarlanır ya da insülin yapımını engelleyecek hastalıklar ortaya çıkarsa tip 1 diabet ortaya çıkar. Başlaması çok zaman almaz. Genellikle birkaç gün ya da birkaç hafta içinde ortaya çıkar.

Tip 1 Diyabetin önemli bulguları şunlardır :

-Kandaki şeker(glukoz) miktarı artar,

-Karaciğerde enerji ve kolesterol yapımı için yağ kullanımı artar,

-Vücut proteinleri azalır

 

Tip 1 diyabetin başlıca tedavisi, henüz hastalığın başında bile olsa, sentetik insülinin vücuda enjekte edilmesi ve kan şekeri seviyelerinin sıkı bir şekilde gözlenmesidir. Eğer insülin olmazsa, sıklıkla diyabetik ketoasidoz durumu oluşur ve koma ile sonuçlanabilir.

 

Tip2 Diyabet (Tip 2 Şeker Hastalığı) :

 

            Gecmişte "insuline bağımlı olmayan diyabet", "erişkin diyabet" veya "tip II diyabet" olarak da isimlendirilen hastalık, en yaygın görülen diyabet formudur. Tip 2 diyabet insülinin etkisine karşı karşı direnç gelişmesi ya da insülin duyarlığının azalması ile insülin sentezi ve salgılanmasının görece azalması ya da bazen tamamen ortadan kalkması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Tip 2 diyabet çoğunlukla Erişkinlerde görülen diyabettir. Pankreas insülin üretir fakat vücut bunu gerektiği gibi kullanamaz. Daha çok 40 yaş üzeri kişilerde ortaya çıkar.Tip 2 diyabet genetik zeminde genellikle obezite ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak görülmektedir. Hastalığın temelinde genetik olarak yatkın kişilerde yaşam tarzı ile tetiklenen insulin direnci ve zamanla azalan insulin sekresyon azalması söz konusudur. Gelişmiş ülkelerde toplumun %5-10'u tip 2 diyabetlidir. Tip 2 diyabetlilerin yakınmaları tip 1 diyabetlilere benzemekle birlikte daha hafiftir.Tip 2 diyabetin oluşma nedeni hakkında birçok teori ileri sürülmüştür. Santral obezitenin (karın bölgesindeki organların çevresinde yoğunlaşmış yağ ile ile oluşan şişmanlık, deri altında toplanmış olan değil) bireyleri insulin direncine yatkın hale getirdiği bilinmektedir. Karın bölgesinde toplanan ve hormonal olarak aktif yağ kütlesi, adipokinler adı verilen bir grup hormon salgılar ve bu hormonlar muhtemelen glukoz toleransını bozar. Tip 2 diyabet hastalarının yaklaşık %55’i obezdir.Öteki faktörler arasında yaşlılık ve kalıtım (Aile geçmişlerinde Tip 2 diyabet hastası bulunan bireylerde hastalık daha yaygın olarak görülür) sayılabilir. Polikarbonat plastiklerin bileşiminde bulunan bisfenol A maddesinin idrardaki miktarı ile Tip 2 diyabet insidansı arasında pozitif bir ilişki olduğu gösterilmiştir.

 

Belki İlginizi Çekebilir : Anemi-Kansızlık Nedenleri Tedavisi

 

Gebeliğe Bağlı Diyabet (Gestasyonel diyabet) :

 

            Hamileliğe bağlı diyabet .Daha önceden diyabeti olmayan bir gebede ikinci trimester ve sonrasındaki bir zamanda diyabet ortaya çıkmasına gestasyonel diyabet (gebelik şekeri) adı verilir. Gebelik şekeri tüm anne adaylarının yaklaşık %5'inde ortaya çıkar. Gebelikle beraber görülen şeker hastalıklarının %90'ı gestasyonel diyabet özelliklerini taşır. Gestasyonel diyabet pek çok açıdan tip 2 diyabetle benzerlikler gösterir. Bu hastalıkta da görece az insülin sekresyonu ve insülin yanıtverirliğinin azalması durumu söz konusudur. Geçici bir durum olmasına rağmen, tedavi edilmeyen gestasyonel diyabet hem fetusun hem de annenin hayatı için tehlikeli olabilir. Makrozomi (yüksek doğum ağırlığı), doğuştan (konjenital) kalp ya da santral sinir sistemi anormallikleri ve iskelet kasındaki şekil bozuklukları (malformasyon), bebek için oluşan risklere örnek olarak verilebilir.

 

Şeker Hastalığı (Diyabet) Teşhisi :

            Tip 1 diyabetin ve çoğu tip 2 diyabet vakasının teşhisi, hastaların aşırı miktarda idrara çıkma ve aşırı susamanın yanında çoğunlukla kilo kaybetmeye başlamaktan şikayet etmeleri sonucunda konur. Bu belirtiler gün geçtikçe şiddetlenir. Yeni diyabet teşhisi konmuş hastaların yaklaşık %25’i, diyabet teşhisi konulduğunda diyabetik ketoasidoz da gelişmiştir. Diyabetin öteki tiplerinin teşhisi ise farklı yollarla yapılır. Sıradan bir sağlık taraması sırasında, başka bir tıbbi test sırasında kan şekerinin yüksek bulunması ve görme bozukluklarının ya da açıklanamayan yorgunluk hissinin ortaya çıkması bunlara örnek olarak verilebilir. Diyabet teşhisi çoğunlukla, hastanın diyabetin sebep olduğu bazı bozukluklardan yakınması ile yapılır. Bunlara örnek olarak, kalp krizi, inme, nöropati, yara iyileşmesinin gecikmesi ya da ayak yaraları, çeşitli görme bozuklukları, çeşitli mantar enfeksiyonları ya da aşırı kilolu ve hipoglisemili çocuk dünyaya getirmek sayılabilir.

 

 

Kimler Şeker Hastalığına Yakalanır – Diyabet Konusunda Kimler Daha Risklidir.

            Şeker hastalarının çoğunda erişkin tipi diyabet (tip 2 diyabet) görülür. Bu nedenle şeker hastalığı derken genellikle bunu kastediyoruz. Bu hastalığa yakalanmada risk oluşturan faktörler şunlardır:

-Ailesinde şeker hastalığı olması

-Fazla kilo ,

-Hızlı yemek yemek , çabuk acıkmak

-Yüksek tansiyon

-Kandaki yağ miktarının fazla olması

-Hareketsiz bir yaşam tarzı

            Bütün bu faktörlerle birlikte yağları vücudun bel bölgesinde toplananlar , bel çevresi erkekte 102 cm.’i kadında 88 cm.’i üzerinde olanlar risk altındadır.

 

Tip 1 diyabet için tedavi :

            Tip 1 diyabet hastaları için henüz pratik bir kesin tedavi yöntemi yoktur. Tip 1 diyabet, görece basit bir fonksiyonu olan tek bir organın yine tek bir çeşit hücresinin fonksiyonunun bozulması sebebiyle (pankreasın Langerhans adacıklarında bulunan Beta hücreleri) ortaya çıktığı için, çoğunlukla ya tüm pankreasın ya da sadece beta hücrelerinin değiştirilmesi şeklindeki kesin tedavi yaklaşımı pek çok kez denenmiştir. Sadece pankreas ya da böbrek ve pankreasın birlikte nakli yapılıp artık dışarıdan insülin kullanmaya ihtiyacı kalmayan tip 1 diyabet hastalarının kesin tedavi oldukları düşünülebilir. Diyabete çoğunlukla böbrek ile ilgili komplikasyonlar eşlik ettiği için (diyabetik nefropati) pankreas ve böbreğin aynı anda değiştirilmesi ortaya umut verici sonuçlar çıkarmaktadır. Böbrekle birlikte pankreasında değiştirildiği vakalardaki hayatta kalma oranı, sadece böbreğin değiştirildiği vakalara benzer ya da bu orandan daha yüksektir. Ancak, nakilden sonra bu hastalar uzun süreli bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanmak zorundadırlar ve vücudun nakledilen yeni organı reddetme ihtimali vardır.

Diyabet tedavisinde kullanılan adacık naklinin aşamaları :

Pankreası bütün olarak nakletmek yerine donörlerden izole edilen pankreas adacık hücrelerinin tip 1 diyabet hastalarının karaciğerlerine enjekte edilmesiyle yapılan adacık nakilleri de umut vaat eden sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Karaciğere enjekte edilen adacık hücreleri portal vende yerleşmekte ve bir süre sonra insülin salgılamaya başlamaktadırlar. Adacık hücre nakillerinden sonra doku reddini engelleyebilmek amacıyla hastaların bağışıklık sistemlerini baskılayıcı ilaçlar kullanmaları gerekmektedir. Dışarıdan sadece beta hücrelerinin nakledilmesi deneysel olarak hem insanlar hem de fareler üzerinde denenmiştir ancak, bu tedavi yaklaşımı klinik açıdan henüz pratik değildir ve bunun kısmen de olsa sebebi beta hücre donörü (bağışlayan) kişilerin yetersiz olmasıdır. Her organ naklinde olduğu gibi beta hücrelerin nakledilmesi de bağışıklık yanıtını başlatır ve nakledilen dokuyu korumak adına uzun süreli olarak bağışıklık baskılayıcı ilaçları kullanmak gerekir. Alternatif bir teknik olarak, nakledilecek beta hücrelerini bağışıklık sisteminden izole edip koruyacak yarı geçirgen bir muhafazanın içine koyulması önerilmiştir. Kök hücre araştırmaları da muhtemel bir kesin tedavi yöntemi olarak öne sürülmüştür. Kök hücreler pankreas adacık hücrelerinin yeniden gelişmesini sağlar ve genetik açıdan tedavi edilen kişinin bir parçası olduğu için bağışıklık baskılayıcı ilaçların kullanımını gerektirmeyebilir. Bu işlem fareler üzerinde denenmiştir ve 2007 yılında 15 yeni teşhis edilmiş tip 1 diyabet hastasının kendi kemik iliklerinden alınan kök hücrelerle tedavi edilmeleri sonucunda, bu hastaların pek çoğunda bağışıklık sistemleri baskılandıktan sonra uzun süre boyunca insülin tedavisine gerek kalmadığı gösterilmiştir. Mikroskopik ya da nanoteknolojik tedavi yaklaşımları da araştırılmaya devam etmektedir. Önerilen bir sistemde insulin depolanmış bir implant hızlı açılıp kapanan bir valf vasıtasıyla içerdiği insulini kandaki glukoz seviyesine göre kana vermektedir. Buna benzer en az iki farklı yaklaşım canlılar üzerinde yapılan deneylerle gösterilmiştir. Bunlar benzer mantıkla kapalı devre insülin pompası görevi görmektedirler.

 

Tip 2 diyabet için tedavi :

            Tip 2 diyabet için de kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Aşırı obez diyabet hastalarına uygulanan gastrik baypass ameliyatı ile kan şekeri seviyeleri %80 ile %100 oranında normale döndürülebileceği gösterilmiştir. Bu işlemin mekanizması ayrıntılı bir biçimde incelenmiş ve sağlanan yararın basitçe işlem sonrasındaki kilo kaybına bağlı olmadığı gösterilmiştir. Bu tedavi yöntemi yakın bir gelecekte bazı tip 2 diyabet hastaları için standart bir tedavi olabilir. Bu ameliyat ayrıca aşırı obez insanların ölüm oranlarını %40 kadar azaltmaktadır. Aynı ameliyat daha az sayıdaki normal kilolu ya da hafif obez tip 2 diyabet hastasına da başarıyla uygulanmıştır.

 

Şekerin Düşmesinin Belirtileri Nelerdir:

 

1. Hasta önce aşırı açlık hisseder, sonra bu his geçer.

2. Mide ağrısı olur.

3. Bulantı ve gaz oluşur.

4. Bedenen ve ruhen bitkin olurlar. Hasta güçsüzdür, düşünemez ve muhakeme edemez hale gelir. Elindeki anahtarı aramaya başlar.

5. Baş ağrısı ve baş dönmesi olur.

6. Göz kararması.

7. Yalpa yaparak yürüme.

8. Ellerde titreme görülür.

9. Oturma, uzanma, yatma ihtiyacı, uyuklama olur. Yüzde kızarma veya solma meydana gelir.

10. Kalp çarpıntısı ve soğuk terlemeler olur.

 

Şeker Hastalığı’nda (Diyabette) Beslenme :

 

            Şeker hastalığında belki de en önemli şey beslenmedir. Bu nedenle beslenme konusuna dikkat etmemek sonu ölümle bitebilen ciddi sorunlara yol açabilmektedir.

 

Şeker Hastalarının Beslenme Konusunda Dikkat Etmesi Gerekenler

*Ara öğünlerinizi ihmal etmeyiniz.
*Öğünlerinizi asla atlamayınız.
* Mümkünse her gün aynı saatte ve belirlenen miktarda yemek yemeye çalışın.

*Kilo vermeniz gerekiyorsa her türlü yağı kısıtlamalısınız. Yemekleri kızartmak yerine ızgara veya fırında pişiriniz. Yağsız etleri (balık, derisiz tavuk), yağsız peynir, yağsız süt ve yoğurt gibi az yağlı yiyecekleri tercih ediniz.

*Hamur tatlılar yerine meyveli veya sütlü tatlıları tercih ediniz. Tatlandırıcı kullanacaksanız, pişirildiğinde acı tat vermeyen toz tatlandırıcıları kullanmanız daha sağlıklıdır.
*Damar sertliği riskini azaltmak için doymamış (bitkisel sıvı) yağlara yöneliniz, özellikle zeytinyağı ile soya, pamuk veya mısırözü yağlarından birini yarı yarıya karıştırarak pişirmeyi tercih ediniz.
*Bol su içiniz, günde 1-1.5 litrenin altına düşmeyiniz, ıhlamur, çay ve diğer içecekleri suyun yerine koymayınız
*Tuzu azaltınız, salamuralardan kaçınınız.

*Yağlı gıdalardan, sakatat ve sucuk, salam ve sosis gibi yiyeceklerden sakınınız.
*Lifli (posalı) yiyecekleri (çiğ sebze ,meyve, kuru baklagiller,kepek-çavdar ekmeği, yulaf, tam buğday unlu gıdalar) tüketiniz.
*Haftada bir gün aç karnına sabah kalkınca tartılınız; ancak bu şekilde hedeflediğiniz kiloya ne kadar yaklaştığınızı anlayabilirsiniz.
• Hazır gıdaları zorda kalmadıkça tüketmeyiniz. Gerekirse diyetisyeninize danışıp besinlerin etiket bilgilerinin içeriğini öğreniniz.
*İnsülin kullanıyorsanız, yanınızda mutlaka 4 adet kesme şeker taşıyınız.
*Kan şekerinizin hangi sınırlar arasında olması gerektiğini biliniz.

 

Şeker Hastalarının (Diyabetik) Tüketmemesi-Yememesi Gereken Gıdalar:

            Şeker Hastalarının tüketmemesi gereken besinler, şeker hastalarına zararlı gıdaların belli başlıları şunlardır.

-Karpuz, muz ve balkabağı ve patates gibi şeker bakımından son derece yüksek olan meyve ya da sebzeler , şeker, şekerleme, şekerli tatlılar, pasta börek, çörek , hamur işleri , alkollü içecekler, asitli meşrubatlar, hazır meyve suları , sakatatlar , her türlü yağlı yiyecekler , piyasada hazır olarak satılan diyabetik ürünler (diyabetik çikolata , diyabetik bisküvi vb), hayvansal katı yağlar ve margarinler , Yağda kızartılmış, kavrulmuş ve sos ilave edilmiş yiyecekler , yağlı kuruyemişler.

 

Şeker Hastalarının (Diyabetik) Tüketmesi Tavsiye Edilen Gıdalar:

            Şeker Hastalarının tüketmesi tavsiye edilen besinler, şeker hastalarına faydalı gıdaların belli başlıları şunlardır.

-Taze balık , derisi alınmış hindi/tavuk eti , şeker oranı düşük sebze ve meyveler , kepek ekmeği, tam tahıllı ekmek , çavdar ekmeği , yumurta beyazı , kuru baklagiller , az yağlı veya yağsız süt,yoğurt,peynir  , badem , fındık , keten tohumu , zeytinyağı , bulgu pilavı , kurutulmuş armut,elma ve erik , esmer veya kahverengi pirinç pilavı.

 

Hastaneler,Firmalar , Devlet Kurumları Türkiye'nin Kurumsal Telefon Rehberi Burdabuluruz.Com'da
 

 

 

Bu blogtaki anahtar kelimeler/cümleler: Şeker hastaları ne yemeli , şeker hastaları ne yememeli , şeker hastalığı geçer mi , şeker hastalığına ne iyi gelir , diyabete ne iyi gelir, diyabete dost gıdalar , diyabete düşman gıdalar , kimler şeker hastası olur , şeker hastası olduğumu nasıl anlarım , şeker hastasımıyım.

Kategori :Sağlık
Bu blog 2530 defa okundu.
Yorumlar
  • Erhan Evkuran

    Yatmadan 1 saat önce yoğurdun içerisine yarım limon sıkıp karıştırarak yiyin . Sabah ölçün şekerinizi. Farkı göreceksiniz. Şekeri düşüren mucize bir yöntem.

  • ali yavuz

    Şeker hastalığının tedavisi bulundu

  • Mehtap Güler

    Diyabet, halk arasında zengin hastalığı diye tâbir ediliyor,bakımı kolay gibi görünse de dikkat edilmediği durumlar da dönüşü olmayan büyük problemlerle karşı karşıya kalınıyor(gözlerin kaybı yani körlük,bacakların kesilmesi gibi...)insülün iğnelerine gerek kalmadan şeker seviyesini kontrol altına almak da mümkün nasıl mı:taze sıkılmış limon suyu ve sarmısak tarifi...biz bunu babamda yaşadık hiç düşüremedikleri yükselen şeker seviyesini bu karışımla düşürebildik insülüne hiç gerek kalmadı,uzun zamndan beri de maşallah hiç bir problemle karşılaşmadık normal insanlar gibi gayet sağlıklı şimdi.Sayfanızda bu durumu paylaşmadan geçemedim...Verdiğiniz bilgiler son derece faydalı olmuş tşk.

  • Demir Doğru

    Şeker hastalığının tedavisi mümkün ben şahsen şeker hastalığını tedavi edecek bitkisel kürler tavsiye ediyorum , çok yararını gördüm.

Yorumlarımın takibini e-posta ile haber ver.